Doç. Dr. Özmen, yaptığı açıklamada, 2025 yılına ait deprem verilerinin Türkiye’nin deprem tehlikesinin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Bu yıl meydana gelen deprem sayısının 53 bin 262’ye ulaştığını belirten Özmen, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 2025’in, Türkiye’de en fazla depremin kaydedildiği ikinci yıl olduğunu ifade etti.
Özmen, “2025 yılında 4 büyüklüğünün üzerinde 437 deprem meydana geldi. Bunların 412’si 4-5, 20’si 5-6, 5’i ise 6-6,9 büyüklüğünde. Bu tablo, Türkiye’de ortalama olarak her gün 4 büyüklüğünde, yaklaşık 15 günde bir 5 ve üzeri, 73 günde bir de 6 ve üzeri deprem yaşandığını gösteriyor.” dedi.
En fazla deprem Balıkesir’de kaydedildi
Sındırgı merkezli depremlerin etkisiyle Balıkesir’in, 2025’te Türkiye’de en fazla depremin meydana geldiği il olduğunu aktaran Özmen, Balıkesir’i sırasıyla Kütahya, Muğla, Malatya ve Kahramanmaraş’ın izlediğini belirtti.
Yılın en önemli depreminin 23 Nisan’da İstanbul’un Silivri ilçesinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem olduğunu vurgulayan Özmen, bu sarsıntının İstanbul’un deprem tehlikesinin halen yüksekliğini koruduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydetti.
İkinci önemli deprem grubunun ise Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos ve 27 Ekim’de meydana gelen iki ayrı 6,1 büyüklüğündeki deprem olduğunu ifade eden Özmen, şöyle konuştu:
“10 Ağustos’tan bu yana geçen yaklaşık 4,5 aylık süreçte Sındırgı’da 21 bine yakın deprem meydana geldi. Bu, Türkiye tarihinde bir ilçede kaydedilen en fazla deprem olarak değerlendirilebilir. Bu depremlerin 82’si 4 büyüklüğünün üzerinde. Sındırgı halkı günde ortalama 146 depremle, neredeyse her gün 4 ve üzeri bir depremle sarsıldı. Bu nedenle bölgenin deprem aktivitesi yakından izlenmeli.”
Depremler can kaybı ve yaralanmalara yol açtı
Özmen, üçüncü önemli depremin Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem olduğunu, Ankara’da ise Etimesgut merkezli ve büyüklüğü 3,6’ya ulaşan sarsıntıların başkentteki deprem riskini yeniden gündeme getirdiğini söyledi.
Türkiye’de depreme dayanıksız yapı stokunun hâlâ fazla olduğuna dikkati çeken Özmen, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de 24 ilin ve 81 ilçenin altından diri fay geçtiğini belirten Özmen, bu bölgelerde yapılaşmaya öncelik verilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Mümkünse diri fayların geçtiği alanlar yapılaşmaya uygun olmayan bölgeler olarak ilan edilmeli. Mekansal planlamalarda sadece deprem değil, sıvılaşma ve heyelan gibi tüm afet riskleri dikkate alınmalı.” dedi.
Devlet korumasından yararlanmış 605 gencin kamu kurum ve kuruluşlarına ataması gerçekleşti
İçeriği Görüntüle
Özmen, 2025 yılında depremler nedeniyle 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 594 kişinin yaralandığını, yaralanmaların tamamının ise panik kaynaklı olduğunu belirterek, afet farkındalık ve eğitim çalışmalarının artırılmasının önemine işaret etti.
